Hali hazırda sadece Bulgaristan ve Gürcistan gibi sınır komşumuz olan ülkelere gidebilmişken,ortağı olduğum “Green Teachers for Green Kids” isimli erasmus projemizin İsveç ulusal ajansı tarafından onaylanarak hibe almış olması, bana başka birçok ülkenin kapılarını açmış oldu.
2022-2024 yılları arasında 7 ülke ortaklığında(Fransa, Estonya, İsveç, Hırvatistan, Litvanya, Türkiye, İspanya) yürüttüğümüz projemiz kapsamında ilk gittiğim ülke olarak İsveç ve başkenti Stockholm’ün bende yeri ayrı tabi.Projemiz, adındanda anlaşıldığı üzere çevre kirliliği,iklim değişikliği,sıfır atık ve geri dönüşüm konuları ile ilgili hedefleri olan bir proje ve İsveç ‘de bu konuda bana göre dünyanın en bilinçli ve en faal ülkesi.Geri dönüşümü bir devlet politikası haline getirmiş bu ülkede halkın da bu konuda üst düzey bir bilince sahip olduğunu orada kısa bir sürede olsa bulunarak görmek benim için harika bir deneyim oldu.Stockholm seyahatimdeki izlenimlerimi,deneyimlerimi bu yazıda sizlerle paylaşmak hem çok keyifli olacak hemde beni yeniden o günlere götürecek.

Stockholm’de Arlanda havaalanına yaklaşık 40 dakika mesafede şehir merkezine ise 15 dakikalık mesfade bulunan Good Morning Hotelde kaldık.Küçük ama temiz ve nezih bir oteldi.Stockholm’e ilk vardığımız andan itibaren dikkatimizi çeken şey, yoğun olmasına rağmen trafikteki düzendi.Tüm kuralların olduğu gibi trafik kurallarınında halk tarafından benimsenmesi ve cezalarında ağır olması, yoğunluğa rağmen trafiğin kontrollü akmasını sağlıyordu. Stockholmde dolu dolu geçirdiğimiz hergün, önce ortaklarımızın anaokullarını ziyaret edip günün ikinci yarısında ise şehri gezdik. Bu noktada orada bulunan eğitim uygulamalarından bahsetmeden geçemeyeceğim.İsveçte anaokullarında her 5 öğrenciye 1 öğretmen görevlendiriliyor.Ebeveynler çocuklarını okullara kendi isteklerine göre kaydedemiyorlar çünkü her çocuk, belediye yönetimi tarafından en yakın okula kaydediliyor.Anaokullarında öğrenciler için mümkün olduğunca doğal ortamların oluşturulmasına dikkat edilerek öğrenci merkezli çalışmalar uygulanıyor.Geri dönüşüm ve çevre bilinci sistemli bir şekilde müfredat içerisinde öğrencilere kazandırılıyor.Zaten şehirde gezerken geri dönüşüm ve çevre bilincini her anlamda dolu dolu hissediyorsunuz.


Örneğin bir restaurantta,masa üzerinde normal bir vazo ve içerisinde çiçek yerine,geri dönüştürülmüş bir gazoz şişesi içerisinde çimlendirilmiş bir yeşil fasulye görebilirsiniz.Ve inanın bu çok da güzel görünüyor.Ülkede kullanılan su arıtılarak 5 kez kullanılıyor.Size bu afaki gelebilir ama buna uygun sistemleri var.Ülkede pet şişe içerisinde su görmek çok zor çünkü her yerde su içilebilir durumda ve pet şişe içerisinde suya ihtiyaç duymuyorsunuz. Rahatlıkla yemek yediğiniz yerde ki el yıkadığınız musluktan bile su içebilirsiniz. Uzun boylu açık tenli insanlara sahip bu şehirde gerçekten halkın birbirine saygısı da dikkat çekmekte. Bisiklet yoğun kullanılan bir araç ve kırmızı ışık yandığında araçlarla birlikte bisikletlilerde kaldırımdan ilerlemek yerine kırmızı ışıkta bekleyerek yayalara saygı göstererek kolaylık sağlamakta.Trafiğin yoğun olduğu yeni yerleşim alanları dışında,Gamla Stan denilen eski şehrin bulunduğu alanda Arnavut kaldırımlı sokaklarda tarihi binalar, şirin dükkanlar insanı cezbediyor.Bu bölgede Ortaçağdan kalma Storkytkan katedrali ve kralın resmi evi olan kraliyet sarayı bulunuyor.Vasa Müzesinde bulunan ,1628 de ilk yolculuğunda batan ve sergilenmek üzere denizden çıkarılan sanat harikası gemi mutlaka görülmeli.Kral ve kraliçenin zaman zaman yaşadığı Drottningholm sarayına ise kısa bir vapur yolculuğu ile gidiliyor ve 16.yüzyılın sonlarında inşa edilen saray Lovön adası üzerinde bulunan harika bir saray.Stortorget,Gamla Stan’da bulunan13. Yy döneminin ruhunun yaşadığı şehrin en eski meydanı.Bu meydanda maalesefki 1500 lü yıllarda İsveçli soylulara katliam yapılmış olsada Nobel Müzesi ve kütüphanesi bu meydanda bulunuyor ve renkli binalar meydana keyif katıyor.Şehirde genel olarak insanların yaşadığı evler bahçe içerisinde sıralı tek katlı evler.Zaten yemyeşil olup temiz bir havaya sahip olan şehirde insanlar bu şekilde verlerde yaşayarak şehrin doğasının tadını çıkarıyor.Gerek eski şehir bölgesinde gerekse şehir merkezinde birçok kilise,tarihi bina hayranlık uyandıracak sanatsal özelliklere sahip.



Gezdiğimiz şehrin birazda yemek kültüründe bahsetmek iyi olur sanırım.İsveç mutfağı balık ,patates,et ve süt ağırlıklı.Sandviç kültürüde yaygın ve çeşitliliği fazla.Belli yerlerde Türk restaurantlar bulunmakta.Bu arada İsveçte bol miktarda Türk vatandaşı da var. Biz birçok Türk ile tanıştık.

Genel olarak izlenimlerimi paylaştığım bu yazı umarım İsveç Stockholm hakkında size ufacıkta olsa fikir vermiştir.Bu imkanı edindiğim Erasmus projemizle daha birçok ülke görmek,insanlarını,eğitim sistemlerini,kültürlerini öğrenmek hem eğitimci olarak bana birçok katkıda bulunacak hem de ortağımız olan tüm ülkelerimizle birlikte oluşturduğumuz sinerji ve çalışmalarla projemiz, hedeflerimiz doğrultusunda güzel bir yol alacaktır diye düşünüyorum.Teşekkürler Erasmus…
Filiz KIR /Öğretmen






Daha fazla blog yazısı okumak için buraya tıklayın.
Merak ettiklerinizi ve sormak istediklerinizi yorum kısmına bırakabilirsiniz.
Bizi takip etmeyi unutma!
-Instagram, Facebook, Twitter, Telegram, Whatsapp Duyuru Kanalı